top of page

‘Anne beyni', beynin hamilelik sırasında nasıl dönüştüğünü kavrayamıyor

Araştırmacılar, hamileliğin bebeklere yanıt vermek için beyni hızla yeniden düzenlediğini buldu. Kulağa pek hoş gelmese de hamilelik beynin bazı kısımlarını küçültür. Bu duruma pek çok annenin bildirdiği unutkanlığı, dalgınlığı ya da "momnezi"yi (hamile kadınlarda görülen unutkanlık) de ekleyin ve geriye kalan, “beyin için anneliğe geçişin net bir kayıp olduğu” fikridir.

Fransa'daki Rennes Üniversitesi'nden sinirbilimci ve terapist Jodi Pawluski, sosyal medyada “Beyniniz küçüldü. Bu yüzden her şeyi unutuyorsunuz.” gibi ifadelerle sık sık rastladığını dile getirdi. Ancak Pawluski bunun gerçeği yansıtmadığını ayrıca “anne beyninin işlevsiz olduğu” algısının yeterince uzun sürdüğünü belirtiyor. Pawluski ve meslektaşları 6 şubatta JAMA Neurology'de “Anne Beynine Hak Ettiği Değeri Vermeye Başlamanın Zamanı Geldi” isimli bir makale yayınladılar.

Hamilelik, beyinde gri madde (merkezi sinir sisteminde bulunan madde) kaybı da dahil olmak üzere yapısal değişiklikleri başlatır. Aslında kayıp negatif bir durum değildir aksine bu kayıp beyni daha verimli hale getiren ince ayar sürecini yansıtabilir.

Pawluski anneliğe geçiş sırasında beynin bağlantılarını yeniden düzenleyerek faydalı bağlantılarını güçlendirdiğini faydasız olanları ise kullanmadığını ve bu yeniden yapılanmanın, beyni "bir bebeği canlı tutmayı hızla öğrenmeye" hazırladığını söylüyor. Örneğin, 2016'da yapılan bir çalışmada araştırmacılar, yeni bir bebeğe bağlılığı teşvik ettiği görülen azalmalar da dahil olmak üzere beyinde meydana gelen değişiklikleri bildirdiler. Bu ekibin diğer çalışması, motivasyon ve ödülle ilgili bir bölge olan “ventral striatum” hacminde gebeliğin tetiklediği azalmalar bulması oldu. Ekip Psychoneuroendocrinology'de 2020'de annelerin beyinlerindeki bu azalmaların bebeklerine karşı artan bir tepki vermeyle ilişkili olduğunu bildirdi.

Yine de birçok hamile ve doğum sonrası kadın hafıza kaybı bildirmektedir. Pawluski, çalışmaların yeni anneler için hafızayı test ederken, anne olmayanlarla karşılaştırıldığında büyük farklılıklar bulmadığını söylüyor; ancak ebeveynliğin zihinsel yükünü, sonu gelmeyen sorumlulukların ve dikkat dağıtan unsurların etkisini anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu da ekliyor.

"Momnezi" veya "anne beyni" için olası bir açıklama, yeni annelerin dikkatlerini bebeğe çevirmesi ve diğer şeylerden uzaklaştırmasıdır. Gerçekten de, araştırmacıların 2022'de Memory dergisinde bildirdiğine göre, hamile kadınlar, hiç hamile olmayan kadınların aksine, bebeklerle ilgili nesneleri öğrenmede yetişkinlerle ilgili öğelere kıyasla daha fazla artış gösterdi. Hamile kadınlar ayrıca nesneler ve konumlar arasındaki ilişkileri hatırlamada daha başarılı oldu.

Anne beynindeki değişiklikler ergenlik döneminde görülenlere benzerdir. Araştırmacıların 2019'da Human Brain Mapping'de bildirdiğine göre, ilk kez anne olacaklar ve ergenlik çağındaki kadınlar üzerinde yapılan bir araştırma, anne beyninin hacmindeki azalmanın ergenlik çağındakilerle eşleştiğini buldu. Pawluski, "Ergenliği bir geçiş dönemi, çok fazla nöroplastisite (insan beynindeki nöronların ve bunlar arasındaki bağlantı noktaları olan sinapsların uyaranlara bağlı olarak oluşturdukları işlevsel ve yapısal değişikliklerdir) veya beynin değişim yeteneği olarak kabul ettiklerini söyledi. Ayrıca Anneliğe geçişin beyin üzerinde de aynı derecede etkili olduğunu da ekliyor.

Anne beyninin olağanüstü adaptasyonlarının hakkını vermek, bakıcılık yapmanın doğum yapanlara özgü bir beceri olduğu anlamına gelmiyor. Hamilelik sırasında hormonlar beyin değişikliklerini tetiklerken, doğum yapmayan ebeveynlerin beyinleri, bebek sahibi olma deneyimi ile değişir. Araştırmacıların 2022'de Cerebral Cortex'te bildirdiğine göre, ilk çocuklarının doğumundan sonra, yeni babaların beyinlerinde gri maddede bir azalma görüldüğü , ancak çocuksuz erkeklerin beyinlerinde böyle bir azalmanın olmadığı saptandı. Pawluski, tüm ebeveynler tarafından, anneliğe geçiş sırasında beyin hakkındaki yanlış algıların değiştirilmesini, bakıcılığın önemini kabul etmeyi ve beyninizin bir bebeği hayatta tutmayı öğrenmesinin gerçekten çok önemli olduğunu vurguluyor.


Kaynak: ScienceNews

Editör: Bilge Dua KÖSEN

bottom of page