top of page

IO Uydusunun magması olabilir mi?

Io'nun yer altı dünyasında devasa bir sıvı magma okyanusu veya katı metalden sıcak bir çekirdeği bulunuyor olabilir

Küçük ayın muazzam miktarda ısısını nasıl depoladığı ve nasıl hareket ettirdiği uzun süredir bir merak konusuydu.

Devasa bir sıvı magma okyanusu belki de katı metalden sıcak bir çekirdek Io'nun yer altı dünyasında gizleniyor olabilir.

Jüpiter'in en içteki uydusunun yüzeyi kavurucu lav gölleriyle kaplı ve yüzlerce aktif volkan tarafından oyulmuştur, bu aktif volkanların bazıları düzinelerce kilometre yüksekliğinde bulunan erimiş kayaları tükürüyor. (SN: 8/6/14).

Günümüzde, araştırmacılar, Io’nun kızgın yüzeyindeki muhteşem volkanizmayı neyin harekete geçirdiğini açıklamak için Io'nun hararetli iç kısmının doğasını araştırıyorlar.

"Güneş sisteminde bulunan volkanik olarak en aktif yer," diyor NASA'nın Pasadena, Kaliforniya'daki Jet Propulsion Laboratuvarı’ndan gezegen bilimci Samuel Howell. "Ancak bu enerjinin nereden geldiği tam olarak belli değil."

Genel itibariyle, araştırmacılar Io'nun enerjisinin çoğunu ana gezegeni olan Jüpiter ile kardeş uydusu Europa arasındaki yer çekimsel bir çekişmeden aldığı konusunda hemfikir. Bu büyük kuvvetler Io'nun taşlı gövdesini çekiyor ve iç kısmında muazzam bir sürtünme ısısı üretmesine neden oluyor. Ancak bu ısının nasıl depolandığı ve hareket ettirildiği gizemini korumaya devam ediyor.

Caltech'ten gezegen bilimcisi David Stevenson, 15 Aralık'ta Amerikan Jeofizik Birliği'nin sonbahar toplantısında yaptığı açıklamada Io'nun alt tabakasının muazzam bir sıvı magma okyanusuna ev sahipliği yapıyor olabileceğini belirtti. Öngörülen kavurucu denizin tam büyüklüğü belirsizliğini korusa da, nispeten büyük olması gerektiğini söyledi. "Bu magma okyanusu, tahminen, 100 kilometre kalınlığında olabilir."

2011 yılında araştırmacılar, Io'nun kabuğunun tamamen katı olamayacağını bildirdi. Galileo uzay aracından yapılan Io'nun manyetik ölçümleri, ayın içinde elektriksel olarak iletken bir tabaka olması gerektiğini gösterdi. Bilim adamları, erimiş kaya içeren küresel bir yer altı tabakasının bu tasarıya uyacağını belirtti.

Ancak araştırmacılar, bu tabakanın sürekli bir magma denizinden mi yoksa ıslak bir süngere benzeyen, katı kaya boyunca dağılmış birçok küçük ve erimiş halde bulunan kaya parçalarından mı oluştuğunu net olarak söyleyemediler.

Stevenson ve Caltech jeofizikçisi Yoshinori Miyazaki, önceki çalışmalardan yola çıkarak Io'nun kabuğunun altındaki karışık magma ve katı kaya tabakasının, ayın içinde meydana geldiğini tahmin ettikleri ısınma miktarı altında, temelde dengesiz olacağını tahmin ediyor. Stevenson, erimiş kaya ve katı kayanın farklı katmanlara ayrılacağını, erimiş kayanın bir yer altı denizinde birleşeceğini söyledi. "Varılan sonuç, Io'nun bir magma okyanusuna sahip olduğudur.’’

Ama başka olasılıklar da var. Howell, "Pek çok iddia, bir magma okyanusu olabilecek kadar büyük, küresel bir iletken katmanla tutarlıdır" diyor. "Ancak bu verilerin nasıl yorumlanacağı konusunda fikir birliği olduğunu söyleyemem."

Buna karşı, gerçekler Io'nun kalbinde, yani katı metalden oluşan bir çekirdeğin gizleniyor olabileceği noktada yatıyor olabilir. Howell, 15 Aralık'ta yapılan toplantıda bir rapor sundu. Önceki araştırmalar, Io'nun metaller bakımından zengin bir çekirdeğe sahip olduğunu öne sürüyordu. Howell ve meslektaşları, yaklaşık katı buz kadar bütün bir halde bulunan, Dünya'nınki kadar akışkan olmayan bu kayalık örtünün, Io'nun yaydığı tahmin edilen muazzam miktardaki ısıyı tamamen dağıtabileceğini hesapladılar. Bu, bir magma okyanusunun enerji yükünü azaltma rolünü yerine getirecektir.

Stevenson ve Howell, NASA'nın devam eden Juno misyonu ve gelecekteki iki uzay aracı (NASA'ya ait olan Europa Clipper ve Avrupa Uzay Ajansı'na ait JUICE) tarafından toplanabilecek gelecekteki ölçümlerin, hipotezlerden birinin veya bir kombinasyonunun doğru olup olmadığını belirlemek için gereken verileri sağlayabileceğini söyledi.(SN: 12/15/22). Bu veriler sağlanana kadar, Io'nun karanlık derinliklerinde ne yaşandığının gizemi arafta kalacak gibi görünüyor.


Kaynak: ScienceNews

Editör: Hatice Zehra ŞAHİN

bottom of page