top of page

Yetersiz uyku kalp sağlığını nasıl etkiler?

  • 300,000'den fazla kişi üzerinde yapılan yeni bir çalışmaya göre yetersiz uyku, kalp sağlığı açısından daha kısa bir yaşam süresiyle bağlantılıdır.

  • Çalışma, uyku apnesi olan kişilerin gelecekte kalp sağlığının risk altında olduğunu göstermektedir.

  • Bir kişinin uykusunun ne kadar sağlıklı olduğunu anlamada, bölünmüş uyku, genel uyku süresi, horlama ve restoratif dinlenmenin diğer yönleri de dahil olmak üzere birçok faktör göz önünde bulundurulmalıdır.

Yeni bir çalışma, ilk kez, yetersiz uykunun bir kişinin kardiyovasküler sağlığının uzun ömürlülüğü üzerindeki etkisini bildirmektedir.

Avustralya'daki Sydney Üniversitesi ve Güney Danimarka Üniversitesi'nden araştırmacılar 308.683 orta yaşlı yetişkinin uyku deneyimlerini ve kardiyovasküler tıbbi geçmişlerini analiz ettiler.

Çalışma, uyku bozukluklarının bir kişinin kalbi ile ilgili konularda sağlığının önemli ölçüde etkilenmesi ile bağlantılı olduğunu ortaya koydu.

Çalışmaya uykusuzluk ve solunumla ilgili bozukluklar gibi klinik uyku bozukluklarının yanı sıra plan/kronotip (uyku düzeni tipi) çatışmaları, horlama ve gündüz uyku hali gibi uykuyla ilgili bir dizi başka sorun da dahil edildi.

Çalışmada ele alınan solunumla ilgili en yaygın iki uyku bozukluğu merkezi uyku apnesi ve obstrüktif uyku apnesidir.

Analiz, solunumla ilgili uyku bozukluklarının kişinin kalp sağlığına uygun yaşam süresinin, yaklaşık 7 yıl kısalmasıyla bağlantılı olduğunu ortaya koydu.

Çalışma, BMC Medicine dergisinde yer almaktadır.

Çalışmada ne bulundu?

Kadınlarda solunumla ilgili uyku bozuklukları, kalp dayanıklılığında 7.32 yıl, erkeklerde ise 6.73 yıl azalma ile ilişkilendirilmektir.

Çalışmanın tanımına göre, az uyuyan kişilerde kalp dayanıklılığında ortalama 2 yıllık bir azalma görülmektedir.

Çalışma, birçok uyku problemini ve bunların kalp sağlığı üzerindeki etkilerini araştırmaktadır.

Çalışmanın ortak yazarı Prof. Emmanuel Stamatakis, Medical News Today'e verdiği demeçte “Uyku, çok boyutlu ve karmaşıktır.” dedi.

"Çalışmamız, bu konunun bütünsel olarak ele alınması ve tartışmanın sadece uyku süresiyle sınırlandırılmaması gerektiğini ortaya koyuyor" dedi.

Çalışmanın yazarları, bunun, kardiyologları ve diğer doktorları hastalarla uyku konusunu konuşmaya ve uzun vadede kalp sağlığını etkileyebilecek sorunları çözmek için onlarla birlikte çalışmaya teşvik etmesini umuyor.

Yetersiz uykunun günlük etkisi

Uzun vadeli sağlık etkilerinin ötesinde, yetersiz uyku insanların günlük yaşamlarını birçok yönden de etkileyebilir.

Çalışmaya dahil olmayan, İsveç'teki Uppsala Üniversitesi'nden uyku uzmanı Dr. Jonathan Cedernaes, aşırı yorgun olmanın daha yavaş reaksiyon süreleri ve dikkat eksikliği nedeniyle kaza riskini artırdığını belirtti.

Ek olarak, “Kişinin günlük fiziksel performansını düşürebilir, metabolik fonksiyonu bozabilir ve iltihaplanmayı artırabilir.” diye ekledi. Kötü ruh hali, sinirlilik ve konsantre olamama, yeterince uyumamanın ayırt edici özellikleridir.

Dr. Cedernaes, "Hepimiz zaman zaman yetersiz uykudan muzdarip oluruz, ancak bu durum kronikleştiğinde endişelenecek bir sorun haline gelebilir - işte o zaman sağlık uzmanlarından profesyonel yardım almayı düşünmek gerekir" dedi.

Yetersiz uyku ve uzun vadeli sağlık

Prof. Stamatakis, özellikle solunumla ilgili uyku bozuklukları ile kalp sağlığı arasındaki olumsuz ilişkinin, her ikisinin de altında yatan ortak sorunlarla ilgili olabileceğini öne sürdü.

"Solunumla ilgili uyku bozuklukları büyük ölçüde obezite ve hareketsizlik gibi yerleşik kardiyovasküler risk faktörlerinden kaynaklanmaktadır" dedi.

Dr. Cedernaes, uykuda solunum bozukluklarının tek başına da uykuyu kötüleştirebileceğini, bunun da daha bölünmüş ve dolayısıyla daha az verimli bir uykuya yol açabileceğini belirtti.

Yetersiz uykunun, kalp ve kan damarları da dahil olmak üzere kardiyovasküler sistemin anormal düzenlenmesinin yanı sıra artan iltihaplanma, kan basıncı düzensizliği ve sempatik sinir sisteminin bozulmasıyla bağlantılı olduğunu da sözlerine ekledi.

Çalışma ne yaptı?

Bu çalışmada, katılımcıların uyku öyküleri ya kendileri tarafından bildirilmiş ya da klinisyenler tarafından sunulmuştur. Bu iki veri türü, ayrı ayrı analiz edilmiştir.

Araştırmalarda, hasta tarafından bildirilen verilerin doğruluğu konusunda her zaman endişeler vardır. Bu durumda, örneğin insanlardan, kendilerinin duymadıkları horlamayı değerlendirmeleri istenebilir. Prof. Stamatakis, yine de hastalar tarafından bildirilen uyku verilerinin genellikle ilgili sağlık risklerini oldukça iyi yakaladığını söyledi.

Bununla birlikte, "doğruluğun riske atılması sebebiyle, doktorların yetersiz uykunun gerçek sağlık sonuçlarını hafife almamaları" konusunda uyarıda bulundu.

Pratisyen hekimler tarafından bildirilen klinik olarak gözlemlenen solunumla ilgili bozukluklar, ölçüm hatalarına daha az duyarlıdır.

"Bu yüksek ölçüm doğruluğu, belki de solunumla ilgili uyku bozukluklarının beklenen yaşam süresi ve tehlikeye giren kardiyovasküler sağlık üzerinde [bu kadar] belirgin etkilere sahip görünmesinin nedenlerinden biridir."

- Prof. Emmanuel Stamatakis


Uyku puanlaması ile ilgili sorun

Araştırmacılar, her bireye karma bir uyku puanı vererek onları yetersiz derecede uyuyanlar, orta derecede uyuyanlar veya yeterli derecede uyuyanlar olarak sıraladılar. Klinik olarak teşhis edilen durumlar - uykusuzluk, uykuyla ilişkili solunum bozuklukları ve diğer uyku bozuklukları - ayrı ayrı değerlendirildi.

Dr. Cedernaes, daha fazla uyku bozukluğu türünün yakalanmasını olası kılabileceği için katılımcıların deneyimlerini kaydederken birden fazla uyku sorusunun kullanılmasını onayladı.

Bununla birlikte, mükemmel bir uyku anketi tasarlamanın zor olduğuna dikkat çekti. "Örneğin, sorular, kestirme ile gece uykusunu ya da hafta içi ile hafta sonu uykusunu birbirinden ayırmıyor." dedi.

Dr. Cedernaes, mevcut araştırmanın daha spesifik alt sorulara bölünmesinin farklı sonuçlar doğurabileceğini öne sürdü.

Uykunun öneminin vurgulanması

Dr. Cedernaes, bu çalışmanın uyku sorunları nedeniyle sağlıklı kardiyovasküler yıl kaybını özel olarak araştıran ilk çalışma olmasına rağmen, bulgularının önceki araştırmalarla desteklendiğini söyledi. Ayrıca, daha önceki çalışmalar iyi kontrol edilmiş müdahalelerle desteklendi.

Neyse ki, "uyku süresini uzatmanın - hatta biraz kestirmenin - bu tür parametreleri iyileştirebileceği" de gösterildi.

Bu çalışma, her türlü uyku sorunu olan kişiler için, özellikle de kardiyolojik bakım alıyorlarsa, çözümleri belirlemek için doktorlarıyla iletişime geçmenin önemini vurgulamaktadır.


Kaynak: MedicalNewsToday

Editör: Selin Yüzüncüoğlu

bottom of page